Sivas'ın en eski camilerinden biri olan Ulu Camii, Selçuklu dönemine ait mimari özellikler taşır. 1196-1197 yıllarında inşa edilen cami, geniş avlusu ve sade ama etkileyici mimarisiyle dikkat çeker.
1271 yılında İlhanlı Veziri Şemseddin Cüveyni tarafından yaptırılan Çifte Minareli Medrese, muhteşem taş işçiliği ve iki minaresiyle ünlüdür. Selçuklu mimarisinin güzel örneklerinden biri olan bu medrese, Sivas'ın simgelerindendir.
Gök Medrese, 1271 yılında inşa edilmiştir ve mavi çinilerle süslenmiş olduğu için bu adı almıştır. İki katlı ve dört eyvanlı olan medrese, zamanında dini eğitim için kullanılmıştır ve günümüzde de mimarisiyle büyüleyici bir yapıdır.
Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde, 1271 yılında Hibetullah Burucerdi tarafından yaptırılan Buruciye Medresesi, özellikle taş işçiliği ve süslemeleriyle dikkat çeker. Medrese, bilimsel çalışmalar için kullanılmıştır.
Sivas'ın tarihi dokusunu gözler önüne seren Sivas Kalesi, şehir merkezinde yer alır. Bizans döneminden kalma olan kale, zamanla farklı medeniyetler tarafından onarılmış ve kullanılmıştır. Kaledeki surlar ve kalıntılar ziyaretçilerine geçmişin izlerini sunar.
4 Eylül 1919'da Sivas Kongresi'nin toplandığı bu bina, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk'ün Sivas'taki çalışmalarını sergiler. Ayrıca Sivas'ın etnografik eserlerine de ev sahipliği yapar.
1217-1218 yıllarında Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından inşa ettirilen Şifaiye Medresesi, Selçuklu dönemi tıp okulu olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise hem tarihi bir yapı olarak hem de müze olarak ziyaret edilebilir.
1580 yılında yapılan Kale Camii, Sivas Kalesi'nin hemen yanında yer alır. Osmanlı dönemi mimarisinin güzel örneklerinden biri olan cami, tarihi atmosferi ve sadeliğiyle dikkat çeker.
1910 yılında kurulan Paşa Fabrikası, Türkiye'nin ilk demiryolu malzemeleri üretim tesislerinden biridir. Tarihi öneminin yanı sıra, ziyaretçilere sanayi mirasını ve geçmişteki üretim süreçlerini gösterir.